GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YOLCULUK YAPTIĞIMIZ TARİHİ TÜNELLER MÜZELER : ANADOLU MEDENİYETLER MÜZESİ , İZMİR ARKEOLOJİ MÜZESİ , ANKARA VE İZMİR ETNOGRAFYA MÜZELERİ





2014 yılının ilk gezi yazısında sizlerle geçmişimize ışık tutan, bize geçmişi doyasıya anlatan, Anadolu topraklarında yıllarca hatta asırlarca yaşamış medeniyetlerin o dönem ki yaşam biçimleriyle tanışmamıza  vesile olan müzelerden bahsedeceğim. Bence müzeler geçmişten günümüze yolculuk yaptığımız tarihi tüneller gibidir. İçeri adımınızı attığınız an, sağınızda solunuzda birçok kazı eseri , tabletler, heykeller hemen gezip bitiremeyeceğiniz büyük bir alan çıkıverir. Belki müze gezmeyi seven okurlarımız bilir bu topraklarda yaşayan her toplum her bölgeye kendine ait birçok eser bırakmıştır, çoğu müze de aynı eserlere rastlamak genellikle olasıdır; ama biraz dikkat ederseniz bu müzelerde farklı hikayelerinde barındığına şahit olursunuz. Ankara Roma Hamamı gezimizde mezar taşlarındaki ufak çaplı hikayeleri sizlere anlatmıştım. Konumuza tekrar dönersek ,sizlere müze izlenimlerinden önce hangi müzelere uğradım onlardan bahsedeyim. Bugün konuşacağımız dört tane müzemiz var. Her adımınızda nefesinizde tarihi hissettiğiniz Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi ve İzmir Arkeoloji Müzesi ile dış mimarisiyle göz kamaştıran,içerisinde sosyal hayata dair birçok eşya barındıran Ankara ve İzmir Etnografya müzeleri.


Çoğu insan Ankara Kalesini bilir ve ziyaret eder. Eğer Ankara Kalesini biliyorsanız Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesine ulaşmanız sizin için hiç dert değil; çünkü iki yapı birbirine çok yakın. Eğer Ankara Kalesini bilmiyorsanız hiç dert değil; çünkü Ulus meydanındaki kahverengi renkli tabelalar size yardımcı olur; açıkçası ben öyle buldum. Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesinde tabii ki bu bölgede yaşamış her topluma özgü kalıntı var, hepsini anlatmak tabii ki mümkün değil burada. Müze içerisinde Urartu, Hitit , Asur ve Frig dönemine ait eserleri çok rahat bir şekilde görebilirsiniz. Size müze de benim ilgimi çeken eserlerden bahsedeyim. İlk dikkatimi çeken Gılgamış Destanı’nın geçtiği Gaziantep’in Karkamış İlçesinde yapılan kazılarda ortaya çıkan antik sur ve tapınak kalıntıları olmuştu. Urartu dönemine ait mühürleri incelemenizi önemle tavsiye ederim. Bu mühürler Urartulara özgü olup kişilerin unvanlarına göre farklı şekillerde olabiliyor ve boyunda taşınma gibi bir durum sözkonusu. Mesela çok ilginç bir örnek var mutlaka incelenmesi gereken. Kadeş Barış Antlaşmasından sonra Mısır Kralı II.Ramses’in karısı kraliçe Naptera’dan , Hitit kralı III. Hattuşi’nin karısı kraliçe Puduhepa’ya yazılmış bir dostluk mektubunu da burada görebilirsiniz. Hitit çivi yazısıyla yazılmış olan Hitit Büyük Kralı ile Tarhuntaşşa Ülkesi Kralı arasındaki antlaşmadan bahseden  Anadolu’da bulunan tek bronz tablette bu müzedeki ilgimi çeken eserlerden biri. Diğer müzelerden de biraz biraz bahsedeceğimiz için Anadolu Medeniyetler Müzesinden sizlere aktaracağım benim dikkatimi çeken eserle öncelikli olarak bu eserlerdi.






Diğer bir tarihi dokusuyla bahsedeceğimiz durağımız İzmir Arkeoloji Müzesi. Burada Roma, Bizans ve Hellenistik dönemden örnekler görebilceğiniz gibi M.Ö ve M.S farklı tarihlere ait birçok kalıntıya rastlamanız mümkün. Hellenistik döneme ait tiyatronun önünde soylular için yapılmış özel koltuk (soylu koltuğu)belki ilginizi çekebilir. Sosyal yaşama dair ne varsa mühürden kaplara, tıp aletlerinden küçük heykelcik ve aksesuarlara kadar her şeyi bu müzede görebilirsiniz. 


  Arkeoloji müzelerinden çokça bahsettik ve son olarak Ankara ve İzmir’de bulunan iki Etnografya müzesiyle yazımızı noktalayalım. İkisi de son derece güzel yapılar ve içlerinde Osmanlı, Selçuklu ve Memluk dönemine ait kıyafetler, el yazmaları, kılıçlar, sosyal yaşama ait eşyalar görme şansına sahip olabilirsiniz. Müze gezilerini sadece yazıyla aktarmak çok zor, görüp bu deneyimi yaşamak her zaman çok farklı olur. Bu gezi yazımızda sizlere umarım yol gösterici olur ve tarihi bir de yakından incelemek isterseniz buralara uğrayıp yazımızı hatırlarsınız. Geçmişten günümüze küçük bir yolculukla sizlerle birlikte olduk,bir sonraki gezi yazımızda görüşmek dileğiyle…












































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder