Farklı yerleri ziyaret
etmek,hiç bilmediğiniz coğrafyalarda değişik,gizli kalmış bilgilere ,anılara
şahit olmak gezi yapmanın en ilginç noktalarını oluşturur. Özellikle tarihi
yerleri ziyaret etmek daha farklı hikayelere tanık olmama her zaman imkan
vermiştir. 2014 yılının ilk yazısında birbirinden farklı 4 müzeyi sizlere
anlatmıştım ve tarihi bir yolculuk yapmıştık. Bu yılın ikinci yazısında da yine
tarihi konuklarımız olacak. Denizlerdeki görevini tamamlamış üç farklı müze
gemimizi ve bir denizaltımızı sizlerle paylaşacağım.
İlk olarak İzmit’te
ziyaretçilerini bekleyen TCG Gayret Savaş Gemisini ve Hızırreis denizaltısını
ziyaret edip daha sonra donanma kenti Gölcük’teki Yarhisar Müze Gemisine
gideceğiz. Yazımızın son bölümünde ise tarihimizin önemli bir parçası olan
Nusret Mayın Gemisini saygıyla anacağız. Gemicilik ve denizcilik meraklıları
için bu müzelerin gerçekten gezilmeye değer, eşsiz müzeler olduğu
kanaatindeyim. Çünkü bende ilk defa bir gemi ve denizaltıyı bu müzeler
sayesinde daha detaylı inceleyip, oralarda nasıl zaman geçirildiğine şahit
oldum. İlk olarak TCG Gayret Savaş gemisiyle ilgili bilgileri ve izlenimleri
sizlerle paylaşmak istiyorum. İzmit’e yolu düşen herkesin deniz kenarındaki bu
güzel gemiyi görmemesi enteresan olur; çünkü tepeden baktığınızda gözünüze
çarpan ya da sahil tarafından geçerken rahatça görebileceğiniz son derece büyük
bir gemi. Büyük bir gemi demişken özelliklerinden bu noktada bahsetmekte fayda
var. Gemimizin boyu tam 119 metre, eni ise 12.5 metre. Gemimiz 1946 yılında
Amerika Birleşik Devletlerinde denize indirilerek 1973 yılında kadar Amerikan
Deniz Kuvvetleri Pasifik Donanmasında görev yapmış, Kore ve Vietnam savaşlarına
katılmış bir gemi. 1973 yılında ise ABD’den alınarak Türkiye’ye getiriliyor ve
1995 yılına kadar, 22 yıl Türk Deniz Kuvvetleri için görev yapıyor.TCG Gayret
Gemisi görevini tamamladıktan 2 yıl sonra ise 1997 yılının Ağustos ayında
İzmit’te şu anki bulunduğu noktada Türkiye’de ilk müze gemisi olarak
ziyaretçilerini beklemeye başlıyor. Uzun yıllar farklı coğrafyalarda görev
yapmış bu geminin aynı zamanda bir çok ilki de var. Gemimiz Türk donanmasında
ilk ASROC (Güdümlü Torpido) atışını yapan ve TCG AKAR akaryakıt gemisinden
denizde seyir halinde ilk akaryakıt ikmalini yapan gemi olma özelliğini de
taşıyor. Gemiyi rehber arkadaşlarımız eşliğinde geziyoruz ve gördüğümüz her
detayı öğrenme şansımız var. Ziyaretiniz sırasında ses sistemi sayesinde gemi
ile ilgili işitsel bilgiler sizlere aktarılıyor. İlk dinlediğimizde geminin yan
tarafında bir “E” harfinin yer aldığını işittik ve gezinin ilerleyen
bölümlerinde rehber arkadaşlarımız bize bu harfi gösterdiler. Bu “E” harfinin
anlamı İngilizce de üstün,mükemmel anlamındaki “Excellent” kelimesini ifade
eden “E” harfidir. Gemimiz uzun yıllar başarılı hizmetleri sonucu köprüüstünde
bulunan bu “E” harfi ile ödüllendirilmiştir. Ziyaret eden okuyucularım geminin
görülmesi gereken her noktasını grubuyla beraber iki rehberi ile gezebilir. TCG
Gayret gemisini yazıyla bu kadar anlatabilirim , ilginizi çektiyse
ziyaretinizle farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Gemimize olan ziyaretimiz
bitince hemen yanında yer alan TCG HIZIRREİS denizaltısıyla dolaşmaya devam
ettik. Denizaltımızın boyu 87.1 metre, eni ise 8.2 metre. Denizaltımız 2.Dünya
Savaşından sonra yüksek duruş ve vuruş gücüne sahip denizaltılardan biri olarak
1952 yılında Porsmounth / ABD’de denize indirilmiştir. 30 yıl ABD Deniz
Kuvvetlerinde görev yapmış, 30 Eylül 1983 yılında California ‘da Türk Sancağı
çekilerek Türk Deniz Kuvvetlerine teslim edilmiş. Tam 21 yıl görev yapan
denizaltı 2004 yılında emekliye ayrılmış ve 2004 yılından beri de sergilenmeye
başlanmış. Biraz dar olduğu için
gezerken gemiye oranla biraz zorlanabilirsiniz ama her detayı inceleme gibi bir
fırsatınız burada da mevcut. Rehberimizden öğrendiğim güzel bir bilgiyi sizlere
söyleyeyim. Denizaltı içerisinde yanan kırmızı lambalar var. Bu lambalar gündüz
olunca beyaz, akşam olunca ise kırmızı renk oluyor. Bu da personelin gece ve
gündüzü ayırt etmesi için kullanılan bir yöntem. Anlatacak çok fazla gezi
anınız olabiliyor biz şimdilik bu kadarla sınırlayalım, umarım siz
ziyaretlerinizle bu deneyimi yaşama fırsatı yakalarsınız.
İzmit’te biten
ziyaretimiz , karşı kıyıda donanma kenti Gölcük’te devam etti. Burada bizi karşılayan
Türkiye’de karaya yerleştirilmiş su üstü savaş gemisi müzelerinden bir olan
Yarhisar Müze Gemisiydi. Gölcük sahilde zaman geçiren insanların ziyaret
noktası olan gemimiz bizlere 20 dakikada güzel bir gezi imkanı sunuyor. Boyu 53
metre, eni 7 metre olan gemimizi sahili ziyaret ettiğinizde çok rahat
görebilirsiniz. Yarhisar Müze Gemimizde 1964 yılında Portland/ Oregon ABD’de
Türk Deniz Kuvvetleri için inşa edilmiş. 1965 yılından Türk Sancağı çekilmiş ve
Türk donanmasında 40 yıl keşif karakol gemisi olarak görev yaptıktan sonra 2005
yılında görev süresini tamamlamış. Yapılan çalışmalar sonucunda 2006 yılında
açılışı yapılarak ziyaretçilerini beklemeye başlamış. Aynı zamanda Gölcük’ün de
ilk müzesi olan Yarhisar, 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı’nın Ege
safhasında yer alan gazi bir gemidir. Bu gemimizi de rehber eşliğinde yine grup
halinde her yarım saatte bir gezebilirsiniz. Gezimiz 20 dakika sürmekle beraber
gemimizin içinde Osmanlı ve Türk bahriyesini tanıtan resim, obje; orjinalliği
bozulmamış çalışma ve yaşam alanları, yatakhaneler, salonlar, dümenevi ve
köprüüstü gibi birçok yeri görme şansına sahipsiniz. Ben çok hoş geziler, sohbetler
yaptım tüm müzelerde ve güzel bilgiler edindim. Sizlere bu bilgilere aktarmamda
yardımcı olan herkese ve rehberlerimize teşekkür etmek istiyorum. Müzelerimizden
alabileceğiniz broşürlerle de bu detaylı bilgilere tekrar ulaşabilirsiniz.
Sizlerle paylaşmak istediğim bir bilgi daha var, bu bilgiyi de gezi sırasında öğrendim. Türk Deniz Kuvvetlerindeki savaş gemilerinde
direğim en üst noktasında Müslümanların kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim monte
edilir.Bu eski bir örf adettir ve Osmanlıdan gelmektedir. Direğin en üst
noktasındaki Kuran-ı Kerim gemi personeline manevi güç verir.Bu bilgiyi de
böyle güzel ziyaretler sırasında elde edebiliyorsunuz.
Yazımızın son kısmında
ilk başta belirttiğim gibi Türk tarihi açısından önemli bir yere sahip bir
gemimiz olan Nusret Mayın gemisini anacağız. Nusret Mayın Gemisini Tarsus ilçesini ziyaretim sayesinde görebildim.
Yarhisar gibi karaya oturtulan bir diğer gemimizde Nusret Mayın Gemisi. 1911
yılında Almanya/ Kiel de yapılan gemimiz 40 metre boyunda ve 7,5 metre ene
sahip. 18 Mart 1915 yılında Çanakkale Savaşında üstlendiği görev ise künye bilgilerinin
yazdığı taş levhadaki gibi dünya tarihi değiştiren bir görev. Nusret Mayın
Gemisi Çanakkale Harbinde düşman gemilerinden, İngiliz donanmasına ait
IRRESISTIBLE ve OCEAN gemileriyle,
Fransız donanmasına ait BOUVET zırhlı gemilerinin boğazın karanlık sularına
gömülmesini sağlayan mayınları döşemiştir. Ziyaretinizle birlikte çok hoş bir
alanda bu gemiyi inceleme fırsatı bulacaksınız. Aynı zamanda bu alan içerisinde
çok güzel bir müze yer alıyor, o müzede de savaş sırasında askerlerin
kullandığı eşyalara ve savaş alanından çıkan mermiler gibi birçok farklı detayları
bulabilirsiniz. Aynı zamanda müze bahçesinde Çanakkale kahramanlarından olan ve
276 kiloluk top mermisini sırtlayan Seyit Onbaşının da anıtıyla
karşılaşabilirsiniz. Çok uzun bir yazı oldu belki, anlatacak çok anımız var ama gerisi sizlere kalsın ve bu müzeleri
ziyaret edip bu anlara şahit olun. Çanakkale kahramanlarımızı da tekrar
saygıyla anıyorum ve bir sonraki yazımızda görüşmek üzere sizlere veda ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder