EGE'DE SAHİL KASABASI TADINDA : ESKİ FOÇA


   İzmir'de artık gidebileceğim son duraklardan birine yapılmış bir yolculuk. Aralık ayında benim güzel hava yakalayıp güzel kareler peşinde koşma merakımın bir sonucu olarak Ege'de deniz kenarında yemeli - içmeli, yürümeli - koşmalı, tarihi - turistik bir yerden bahsedeceğim. Durağımız Eski Foça. Artık duya duya dedim ki " Nasılmış ya bu Foça?". Abartılıyor mu yoksa defalarca gidilmek için her daim listelerde yer alabilecek bir nokta mı? Bakalım bende nasıl etki bırakmış?

                                                                      Eski Foça


Bir yol tarifi alabilir miyim?

   Öncelik yol. İzmir'den bahsettiğimde defalarca söz ettiğim İzban ve Eshot hattını kullanıyoruz giderken. İzmirde yaşayanlar zaten bilirler İzban'a bindiklerinde "Hatundere" durağının altında aktarma işareti ve minibüs vardır Eski Foça yazar. Şehirdışından uçakla bile gelseniz havaalanından geçen İzban ile Hatundere durağına kadar gidip oradan 744 numaralı Eshot otobüsleriyle 40 dakika gibi bir sürede Eski Foça son durakta inebilirsiniz. Havaalanı - Hatundere arası çok uzun sürebilir benden söylemesi.

 Oldu da trenle geldiniz İzmir'e. Ben hep öyle gelirim. Tren garındaki metro durağından binip sanırım Halkapınar durağı olması lazım oradan İzban'a aktarma yaparak yukarıda anlatığım yolu kullanarak ulaşım kısmını halledebilirsiniz.

  Yaz aylarında Foça'ya vapurda gidiyor bildiğim kadarıyla. Mordoğan - Karaburun'a giderkendi sanırım vapur Foça'ya uğramıştı ve çok fazla sayıda insan vapurdan inip vapura binmişti. Yani diyeceğim o ki yaz aylarında tatil için İzmir'de olursanız Karşıyaka, Konak, Pasaport iskelelerinin önünden geçerseniz sefer olup olmadığını sorabilirsiniz. Ben kesinlikle deniz yolunu tercih ederim.



  Otobüsün yaklaşık yüzde 80'i gibi bende son durak olan otogarda indim. Sabah erken çıkınca kahvaltı yapma fırsatım olmaz genelde. Otogarın yanında ufak bir kafe vardı. İzmir'e geldiyseniz sabah kahvaltınızı boyozla yapın. Orada tanesi 2 liraymış bir de yanına çay. Mis gibi kahvaltı.

Eski Foça'da her yer birbirine yakın aslında. Tam günlük gezi yapılacak yer. Sanırım düşündüğüm iki yere gidemedim. Biri kamp alanı paralıymış sanırım ondan bir de değirmenler. Yazının sonunda değineceğim değirmen konusuna önemli.

Hiç bir yere sapmadan otogardan doğru yürümek sizi direkt Foça iskelesine çıkartıyor. Her yer balıkçı kayığı. Ortam rengarenk. Sağlı sollu lokantalar ve kafeler. Ben erken gittim akşam ayrılırken doluydu hepsi. Yani geç saatlere doğru alan biraz kalabalık.



Tarihi alanları adımlamak zor olmadan göreyim dedim. Hemen yakınımda Kent Duvarları. Bu surların M.Ö 590 yılında yapıldığı göz önünde tutularak 2600 yıllık olduğu söylenebilirmiş. Duvarlarda yer alan dört kuleden üçgen prizma şeklinde olan kulenin Cenevizlilere ait olduğu saptanmış. Diğer üç kule ile Osmanlı döneminde yapılmış. Cenevizliler ve Kanuni Sultan Süleyman tarafından yeniden yapım niteliğinde iki büyük onarım geçirmiş bu surlar.

                                                                        Kent Duvarları

Eski Foça'da yıllara meydan okuyan yapının kenarında masmavi Ege denizinin yanında yürüyor sunuz. Gelip kalmalı bir tatil yaptığınızı düşünün. Her gün yürüyüş rotanız üzerinde tarihi mekanlar olacak. Olurda yürüyüş yaparsanız ya da gezmeye gelirseniz çok ilginç bir detay. Denizanalarını çok yakından görebilirsiniz. Çok ilginçtir birden fazla denizanası Kent Duvarları'nın hemen yanında duruyordu. Oturup ayağınızı denize falan sokmak istersiniz dikkatli olun.



Kent Duvarlarından hemen sonra Beş Kapılar ve Kybele Kutsal Alanı var. Kent Duvarları'nın hemen ön kısmında boş bir alan var. Kayalıkların önünde kare içerisinde küçük bir heykel detayı var. Kybele Kutsal Alanı'nın orası olması gerekiyor. Otogarın hemen çaprazında "Tourism Information" ofisi var. Ben haftasonu geldiğim için  kapalıydı sanırım. Siz geldiğinizde alan ile ilgili daha fazla bilgiye oradan ulaşabilirsiniz isterseniz. Ben de pek bilgi yok.

                                                                         Beş Kapılar

Kale duvarlarının yanından kıyıya kadar gelmiş denizanalarını izleyerek geldik Beş Kapılar'a. Daha önce Cenevizlilerin elinde olan Foça 1455 yılında Osmanlı topraklarına katılmış. Beş Kapılar yarımadayı çevreleyen Osmanlı ve Ceneviz dönemi sur sisteminin bir parçası olup yarımadanın batısında yer alıyormuş. Deniz yönüne bakan beş kapısı olduğu içinde "Beş Kapılar" ismini almış. Yapıldığı yıllarda küçük kayıkların kıyıya çekildiği ve tamir edildiği kayıkhane olarak kullanılmış. Orta kapının üzerinde yer alan yazıta göre 1538-1539 yıllarında yapılmış olabileceği söyleniyor. Orta kapının üzerinde yer alan yazıt sadece yapıldığı tarih değil bu yapı hakkında pek çok bilgi veriyor. İlk gördüğümde umarım açıklaması vardır demiştim. Öğrendiğimiz bilgiler ise bizi Kanuni Sultan Süleyman dönemine götürüyor. Bakalım neymiş açıklaması; "Bu mübarek yapı , Sultan Selim Şah oğlu, en büyük sultan, Arab ve Acem Meliklerinin efendisi, sultan oğlu Sultan Süleyman Şah'ın hükümdarlığı zamanında, Sultan Süleyman Şah'ın oğlu Sultan Mustafa'nın silahdarlar ağası (Allah'ın) zayıf kulu İskender eliyle yapıldı.Sene 945." (M.S. 1538-1539) 



Tamam hadi sizi fazlasıyla geçmişe yolculuk ettik yeter bu kadarı. Merak etmeyin sosyal medyada gördüğünüz mavi pembe panjurlu taş evler Foça'da fazlasıyla var. Arnavut kaldırımlı yollarla kaplı sokaklarda kaybolmaya çalışırken bol fotoğraf çektirebilirsiniz. hem deniz kenarında hem de ara sokaklarda pek çok ev mevcut böyle. Ön kısımda dükkanlar, lokantalar ya da farklı ticari mekanlar yer alırken ara sokaklarda ilginç noktalar bulabilirsiniz.

                                                           Renkli Eski Foça Taş Evleri



Limanda dolaşırken Heredot'un notlarından bize ulaşan bir bilgi var. Heredot, " Phokaialıların uzun mesafeli deniz yolculuklarını gerçekleştiren ilk Helenler olduklarını, bu yolculukları yuvarlak ticari gemilerle değil 500 insan taşıma kapasitesine sahip 50 kürekli teknelerle yaptıklarını" yazmış. " Pentekonter" olarak adlandırılan bu tekneler hem ticaret hem de savaş gemisi olarak kullanılmak taymış. Limanda da bir Kybele Gemisi Maketi ile karşılaşacaksınız.

                                                                Kybele Gemisi Maketi

Deniz fenerinin yer aldığı kısma doğru yürümeye başladığınız zaman ise bu sefer Eski Foça'nın biraz daha doğal güzelliğine tanık olabileceğiniz bir nokta var. Kayalıkların ve denizin mavisinin biraz daha belli olduğu bu noktada oturup vakit geçirebilirsiniz. Manzarası bana çok dinlendirici geldi ama sanırım kayalıklara atılıp kırılan cam şişelerine de dikkat etmeniz gerektiğini söylemeliyim.


Haritada bir plaj gördüm. Karakum Plajı. Eski Foça'da deniz fenerine giderken sol tarafa yöneldiğiniz zaman 5-6 dakika içerisinde karşınıza çıkan bir plaj. Açıkçası karşılaştığım en küçük plaja sahip noktalardan biriydi. Yazın yoğunluğa nasıl engel oluyorlar bilmiyorum. Açıkçası deniz için pek tercih noktam olmaz.


                                                                       Karakum Plajı



Ve maalesef gidemediğim nokta Yel Değirmenleri... O kadar çok yürüdüm ama gözümü korkutan değirmenlere yürüyerek gitme ihtimalinin olmamasıydı. Sanki merkezden uzak arabayla ulaşılan bir noktadaymışcasına gözüme uzak gözüktü ileriden. Dönüşte otobüsten farkettim ki aslında yakınmış. Ayrıca yan taraftan patika gibi bir yolla tepeye kadar da çıkabiliyorsunuz. Bu noktaya giderseniz hem değirmen fotoğrafı çekip hem de Eski Foça'yı en güzel yerden izleyebilirsiniz. İçim o kadar yanıyor ki oradan fotoğraf çekemediğim için. Bana yakın zamanda yine bir Foça yolu gözükecek gibi. Ama siz yine de  yalnız bir gezginseniz oraya dikkat edin. Dik bir yol etrafta zarar verebilecek köpek olabilir. Bir arkadaş yanınızda iyi olur. Bu arada Eski Foça'da her yer kedi ve köpek. Hayvan beslemeyi seven bir yapınız varsa hem sevebileceğiniz hem de ikramda bulanabileceğiniz bir çok arkadaşınız oldu bakın!

Benden bu kadar... Günlük bir gezide yine cebim bilgi ve deneyimle dolmuş şekilde dönüyorum. Haritamda yeni bir yeri daha gezildi olarak işaretleyebilirim. Umarım bilgi verici bir yazı olmuştur. Tekrar görüşmek dileğiyle...

























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder