Araştırıyoruz, okuyoruz, gündemi takip ediyoruz ve dünyada görmek ve keşfetmek istediğimiz ya da duyup acaba nasıl dediğimiz yerler fazlasıyla mevcut. Malumunuz 2012 yılından beri de Şirince fazlasıyla bildiğimiz adını sürekli duyduğumuz bir yer oldu. Çevremden birçok kişinin ziyaret ettiği, hakkında yazılar yazılan, havasıyla doğal ortamıyla beğeni toplayan bu şirin köyü bir de ben göreyim dedim.Yol haritamız İzmir'den İzbanla Selçuk'a oradan da şehir içi dolmuşlar ile Şirince'ye ulaşmak şeklinde.Selçuk'un en sevdiğim yönlerinden biri plajlarına Efes gibi antik yerlerine çok rahat ulaşabilmeniz. Selçuk garajdan kalkan minibüslerle 19 dk gibi bir süre içerisinde 3.50 TL yol ücreti karşılığında Şirince'ye ulaşıyorsunuz.Minibüs bizi merkezde bıraktı ve karşımda, her adımda hissettiğim arnavut kaldırımları ile kaplı yolların sağında solunda dükkanların bulunduğu ve gelen ziyaretçilerini bekleyen turistik bir köy.
Şirince'ye ulaşmamız saat 10 civarlarında oldu ve 2-3 saat geçirdik sanırım orada. Sıcak havaya rağmen orada gezerken bu bizi etkileyen bir sorun olmadı bu da yüksek bir noktayı ziyaret etmenin avantajlarından biri olsa gerek. Çarşı içinden yukarıya doğru tırmanıyorsunuz bu turistik köyde. Çıkarken ya da inerken renkli taşlara basmayın kayıyormuş çünkü. Köy ortamlarına uğramayalı biraz süre olmuştu ve güne sakin bir başlangıç yapmak açısından iyi oldu. Çarşı içerisinde yer alan bir hayrat bu gezide çok yardımcınız olabilir serinlemek açısından. Duyduğunuzu varsayıyorum eğer bilmiyorsanız da şimdi öğreneceksiniz. Şirince şaraplarıyla ünlü ve köyde yer alan mahzenlerde şarap tadımı yapıp alışveriş yapabiliyorsunuz. Öyle bir aktivite yapmak isterseniz zaten orada ikramda bulunmak isteyen yerler sizi davet ediyor. Şirince Tarihi Kapalı Çarşı da alışveriş yapılan noktalardan biri. İçeri girdiğiniz anda kulağınıza gelen seslerden anlayabileceğiniz gibi burada kumda kahve içebilirsiniz.
Alışveriş yapmak için her dar sokakta başka bir farklı nokta yer alıyor. Kimi sokaklarda renkli dükkanlar kimi yerlerde de seyyar tezgah tarzı yerler var. Tarihi bir köy; dinlenirken manzaraya karşı oturduğumuz cafe tarzı yerde öğrendiğimize göre köyün tarihi 1800'lü yıllara dayanıyor ve 250 yıllık tarihe sahip evler varmış. Sokaklarda gezerken kilise yazısını takip edip köyde yer alan kiliselerden biri olan Dimitros kilisesine ulaşabilirsiniz.Şirince içerisinde karşılaşacağınız restore edilmiş kilise içerisini incelemek isterseniz hem tabelalar hem de esnaf size yol bulma açısından size yardımcı olabilir.
Sabah ulaştığımızda sakin, insanların hayatlarını sürdürdüğü bir yer havasında olan bu köy öğleden sonra bambaşka bir kimliğe büründü. Gelen araba sayısı arttı dar yolları kalabalıklaştı. Yani sakinliği seviyorsanız ziyaret edilecek saatlerin sabah saatleri olduğunu söyleyebilirim. Zira sıcak hava, kalabalık ve yürünen dar yollar pek uyuşan bir üçlü değil. Ben Şirince'yi daha farklı bekliyordum. Beklentilerimi çoğu konuda karşıladı. Sabah saatlerindeki sakinliği, bir yaz günü keyifli vakit geçirebilme gibi. Çoğumuz bir köy ortamı nasıl olur biliriz ve Şirince tabii ki bu ortamlardan farklı. Renklendirilmiş, enerjik, kalabalık, canlı. Çoğu köy göç vererek nüfus kaybı yaşarken böyle enerjik bir yer görmek sevindirici . Güne keyifli bir başlangıç oldu ama nedendir bilmem ben de eksik kalan bir yan oldu. Herhalde beklentim çok üst düzeyde falandı.
Selçuk'a 20 dakikada kalkan otobüslerle birlikte artık güzelleştirmiş bu köyden ayrılıp plaja doğru yol almanın vakti geldi. Selçuk garajına indiğimiz gibi Pamucak'a giden minibüsten kişi başı 4 TL olan biletinizi alıp 10 dakika içerisinde Pamucak plajına ulaşıyorsunuz. Minibüs sizi Pamucak'ta yer alan belediye sosyal tesisinin önünde indiriyor. Dönüşte binişler yine bu noktadan. Tesisin bir tarafında oteller diğer tarafında içinde kamp çadırlarını gördüğüm bir tesis yer alıyor. Belediyenin sosyal tesisine giriş kişi başı 2 TL. İçeride şemsiye ve bir adet şezlongu 5'er TL'den kiralayabiliyorsunuz. Tek başınaysanız giriş, 1 adet şemsiye ve 1 adet şezlong ücreti toplam 12 TL'ye geliyor. İsteseniz şezlong almaz şemsiye altına havlu serip maliyeti 7 TL'ye de indirebilirsiniz. Seçim sizin :)
Plaja ulaştığımızda bizi bekleyen sürpriz denizin dalgalı olmasıydı. Eylül ayında burada deniz çarşaf gibi oluyor girmeye çok müsait diyen bir kişi vardı ama ne kadar doğru tartışılır. Yüzemedik şimdi doğruya doğru. Denize girenlerin çoğuda gelen dalgalara doğru hoplayıp zıplıyordu. Tabi serinleyip yazın dolaşmanın yorgunluğunu ılık bir suda atmanın keyfini yaşıyorsunuz. Tesis içerinde duş ve giyinme kabini gibi hizmetler ücretsiz. Benim gördüğüm 4 adet duş vardı ve suyun soğuk akması da dezavantajlarından biri ılık suyla duş almayı sevenler için.
Pamucak Plajı uzun, izlemek için güzel manzarası olan bir yer gibi geldi. Plajda oteller var ve sanırım orada günübilirlik hizmet yokmuş yani birkaç gün kalma şeklinde hizmet veriyorlarmış. Bende sahilde yürürken danışıp bilgi aldım bu konuda. Plaj üzerinde şezlongların yer aldığı kısımlar var otellere ait. Plajda herhangi bir yerde kısıtlama yok ve uzun bir yürüyüş yapabiliyorsunuz. Tesis içerisinde ise saat 5- 5.30 gibi şezlongların toplandığı söyleniyor mesai bittiği için. Yani siz kiraladığınız şezlongtan o saatlere kadar faydalanabiliyorsunuz. Gününüzün devamını kalmak isterseniz şemsiyenin altında geçirebilirsiniz. Onlar plaja sabit toplanma gibi bir durumu yok.
Bir yaz gününü turistik bir havaya sahip bir köy ortamında başlatıp Ege denizinin ılık sularında sonlandırdım. Sürenizin durumuna bağlı olarak ziyaret edebileceğiniz yerleri değiştirebilirsiniz. Daha önce de mesela Selçuk'tan Kuşadası'na gitmiştik, daha önceki yazılara göz atabilirsiniz. Bu gezimizde Şirince ve Pamucak Plajını deneyimleme sürecini sizlerle paylaştım. Herhangi bir problem yaşamadım ama herhangi bir yeri beğenip beğenmeme durumu herkesin kendi değerlendirme ölçülerine göre farklılık gösterebilir. Bu yazının sizlere fikir vermesini dileğiyle hoşçakalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder