DOĞAL GÜZELLİKLERİN SİZE CÖMERTÇE SUNULDUĞU İLÇE: GÜDÜL

İnsanlar dünya üzerinde yaşamaya başladığı zamandan itibaren doğa şartlarıyla mücadele etmek, hayatta kalmak için birbirinden farklı yöntemlerle mücadelelerini yaşadıkları coğrafya üzerinde sürdürdüler. Yüzyıllar öncesinden başlayan bu mücadeleler, içinde yaşadığımız dönemde bize, o dönemi anlamak ve turistik faaliyetlerde bulunmak için farklı seçenekler sunuyor. Asırlar öncesini anlamak, doğaya karşı verilen bu mücadeleleri yerinde görmek için doğaya adım atmaya karar veriyoruz böyle zamanlarda.

     Şehir stresinden uzak, biraz kafa dinlemek, zaman bulup kullanamadığım fotoğraf makinemin benden daha fazla uzak kalmaması için, doğayla baş başa bir haftasonu planı yaptım. Biraz yeşille baş başa kalacağımız, biraz virajlı yollarda dönüp duracağımız, biraz ufak tefek mağara engebelerini tırmanacağımız bir  gezi için yollardaydık yine. Ankara'dan çıktık yola, yaklaşık 70 km'lik bir mesafeden sonra Güdül'de, doğa'nın yeşili'nin bol olduğu bu coğrafya da, farklı yerleri ziyaret etmek için dolaşmaya başladık. Güdül; samimi, eski evlerin bulunduğu, sessiz bir kasaba izlenimi verdi ilk başta bana. Çarşısı çok büyük olmasa da soluklanmak ve Güdül hakkında bilgi almak için şirin bir yer. Bana göre biz gezenlerin en çok sevdiği yer olan "Bilgi Ofisi", Güdül de de mevcut. Bilmediğiniz bir yer hakkında bilgi ve hediyelik eşya almak için ziyaret ettiğimiz bu duraklar maalesef benim şansıma kapalıydı. Sizin aklınızda olsun uğrarsanız- açık olursa- bilgi alabilirsiniz bu noktalarda. 70 km'lik yolun ardından biraz yürüdük Güdül sokaklarında, danıştığımız bir amcanın sağolsun ikram ettiği organik elmaları yedik, tarihi evlerin arasından geçtik ve İnönü mağarasına doğru yola koyulduk. İnönü Mağarası; insanların asırlar öncesinde, doğaya karşı nasıl mücadele etmek için çabaladığını bize anlatan ilk durağımızdı bu yolculukta. Güdülden yaklaşık 10 dakika sonra, İnönü Mağaraları tabelasıyla karşılaşıyorsunuz. Tabela aşağıya doğru giden bir yol kenarında bulunduğu için, etrafınıza dikkatli bakıp yolunuzu uzatmamanız önemli. Doğa'nın yeşilliğinin ve suyunun bol olduğu bu coğrafya'da, İnönü mağaraları su sesiyle kafa dinleyebileceğiniz  Kirmir Çayı'nın kenarında bulunuyor. Yüksek kayalıkların içine asırlar öncesinde oluşturulan bu doğal yapıyı, taş merdivenleri tırmanarak, yaklaşık 30 metre yükseklikte ziyaret ediyoruz. Oyukların içine girebildiğiniz, ama dikkatli hareket etmeniz gereken bu mağarayı, Güdül'ü ziyaret etmek için geldiğiniz zaman görebilirsiniz. Biraz dikkatli, ufak engebe tırmandığımız, harika manzara fotoğraflarıyla tamamladığımız ilk durağımızı mağara içini dikkatli inceleyip, Sorgun Gölü'nü ziyaret için noktaladık. Yol iz bilmediğiniz bir yerde, araştırma yapsanız da, yanlış yerlerle sapmamak için elbette yöre insanından destek almakta bir seçenek. Ufak tefek yol tüyolarıyla birlikte, Sorgun Gölü'nün yer aldığı Sorgun'u bulmaya doğru gitmeye başladık. İlk olarak Yeşilöz'e uğruyoruz ve oradan Sorgun'a 17 km uzakta olduğumuzu bize gösteren tabelaları izleyerek zig zag'lı dağ yollarını aşarak Sorgun'a gitmeye devam ediyoruz. Dağ yollarını 20 dakika da aştık ve "Doğa Harikası Sorgun'a Hoşgeldiniz" tabelasının altından geçerek "göl karşımıza hemen çıkar mı?" dedik ama yok çıkmadı. "Sorgun'a ulaştık göl hemen ordadır." demeyin. Sorgun'a ulaştıktan sonra da, yine bir müddet ilerliyerek Sorgun Gölü'ne ulaşıyorsunuz. Doğa her mevsim güzeldir, fotoğraf meraklıları her mevsim farklı kareler yakalarlar ama; keyifli vakit geçirmek için gidenler dağları aşarak ulaştıkları bu göl kenarında, soğuk havayla karşılaşabilirler. O yüzden; Sorgun Göleti'ni beğendiyseniz nasıl gideceğinizi öğrenip, sıcak havalarda keyifli bir göl kenarı keyfi yaparsınız. Göl kenarında, sıcak çayımızla birlikte haftasonunda gürültüden uzak, vaktimizin bir kısmını burada geçirdikten sonra, yağmurun başlamasıyla da birlikte Güdül'e doğra tekrar yola çıktık. Son durağımız ilk tespiti 1984 yılında ve ilk kazıları 2003 yılında yapılan, Çağ Beldesi'nde yer alan Roma Hamamı kalıntıları oldu. Çağ beldesinden geçip, Ankara - Beypazarı yolu üzerinden ulaştığımız bu kalıntıları, yapılan kazı çalışmaları sonucu bizde ziyaret etme şansı bulduk. Çalışmalar sırasında bulunan ve İmparator Caracalla'ya ait olduğu belirlenen sikke ile Roma Hamamı'nın M.S 2 yüzyılın başlarından itibaren kullanımda olduğu anlaşılmış. 2012 yılında tekrar başlatılan çalışmalarla da  hamamın ana mekanlarından biri olan Frigidarium (soğukluk) kısmı içinde bulunan havuz kısmıyla birlikte ortaya çıkarılmış. Buraya uğradığınız dönemde size bilgi veren tabelalarla, kalıntıları daha detaylı inceleyebilirsiniz. Kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkan hamam yapısı plan olarak, Roma dönemi'nde "Thermae" olarak isimlendirilen yapı grubuna giriyormuş. Thermae tipi hamam yapıları; "İmparatorluk Hamamları" olarak tanınıyormuş ve Romalı mimarlar tarafından M.S 1. yüzyılın ortaları ve ya ikinci yarısının başında yapıldıktan sonra, Roma İmparatorluğu'nun geniş egemenlik alanlarına yayılmışlar. Şubat ayında ziyaret ettiğimiz kalıntıları bu aylarda soğuk ve yağış fazla olduğu için, büyük ihtimalle onları koruması için yerleştirilmiş farklı renkte korumalık örtülerle birlikte görüyoruz. Kazı alanına fazla yaklaşmadan bu tarihi yeri merak edip inceleyebiliyorsunuz.
   
   Bir günde 3 farklı yer ziyaret etmenin yorgunluğu sonucu, gündüz saatlerinde başlayan yolculuk Ankara-Beypazarı yolundan Ankara istikametine doğru yavaşça ilerlememizle son bulmaya başladı. Bir haftasonu doğa havasını fazlasıyla soluyup, gezimizin içine tarihi bilgiler ekleyerek sonlandırmayı başarıyoruz. İkincisi bir sefer gitmek için yeni yerler keşfedip, arşivinize harika fotoğraflar ekledik  bu coğrafyalara uğrayarak. Buraları görmek isteyenler için umarım yazımız size rehber olur ve ilk kez uğradığınız bu yerlerde, zaman kaybı yaşamadan keyifli bir gün geçirirsiniz. Bazen çok kolay harcadığımız değerli vaktimizi, en güzel değerlendirip, huzurlu vakit geçirebileceğimiz bir yer Güdül... Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle hoşçakalın!

Güdül'e varmak üzere yollardayız...

















Güdül de karşılaştığımız eski tarihi evler

















İnönü Mağaralarına yaklaşıyoruz...




































Mağaraya ulaşmak için
basamakları tırmanmaya hazır olun!






























Mağaranın iç kısmındayız....

































Mağara içerisinde en dikkat çeken kısımlardan biri bence...

















Mağaradan izlediğimiz harika manzara...

















Ayrılmadan önce Kirmir Çayı'nın yanında vakit geçirmeyi ihmal etmedik.

















Sorgun Gölü ve harika manzarası

































Roma Hamamı kalıntıları


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder