ERCİYES DAĞI'NIN KARLI ZİRVE MANZARASI EŞLİĞİNDE GEZİLECEK BİR ŞEHİR : KAYSERİ

Yazın başlangıcına uzun bir tatilin denk geldiği bir dönem. Turistik noktalara yoğun ziyaret gerçekleşeceği öngörüsüyle kendim için biraz daha rahat bir yer seçme düşüncesindeyken rotayı Kayseri'ye çevirdim. Sevmiyorum kalabalığı daha doğrusu kalabalıkta bir yerleri keşfetmeyi. Bir şey anlamıyorsunuz ki! Hedef her ilimize bir ziyaret gerçekleştirmek değil mi öncelikle? Kendi değerlerimizi tam olarak anlamak. Devamı gelecek zaten planlar planlarrr... Böylesine bir bayram tatilinde düştük yola  Kayseri için.

Yolculuk esnasında Kırıkkale-Kırşehir ve Kayseri şeklinde gelişecek bir rotamız vardı. Mola verirmiş gibisine Kırşehir'e de uğradık. Cacabey Medresesi görmek istediğim yapılardan biriydi. Planlı olmadığı için beni bekleyen sürpriz yapının tadilatta olması oldu. Yani bir yere giderken farklı bir şehre uğrarsanız sürprizlere hazırlıklı olun.


Yeni bir şehirde genelde bizim ilk yardımcımız turizm ofisleri olur. Çok fazla ziyaret ettim hep de faydalı bilgiler aldım. Kayseri de turizm ofisi merkezi bir noktada tarihi bir yapının içerisinde sizleri bekliyor. Yerini şöyle tarif edeyim Kale ve saat kulesinin karşısında Hunat Hatun Külliyesi'nin yan tarafında.

Kayseri yaklaştığınızda zirvesinde bembeyaz görüntüyle sizi Erciyes Dağı, merkeze girdiğinizde ise devasa surlarıyla Kayseri Kalesi karşılıyor. En sevdiğim noktalardan biri tarihi bir yapının modernleşen şehir yapısıyla harika uyum göstermesi. Ben kalenin surlarının yanından yürüyerek çarşıyı dolaşmayı seviyorum. O surların dibinde çay içip dondurma yemeyi seviyorum. Değerlerimize çok iyi baktığımız zaman şehir içerisinde ne kadar güzel bir görüntü çıktığının en güzel örneği Kayseri. Kayseri Kalesi  anladığım kadarıyla iç kale ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Restorasyon çalışmaları devam eden ve giremediğim bir kale bölümü vardı. Bu yapının yanı sıra şehri gezerken tek kalmış başka surlarında yanlarından geçiyorsunuz. Ziyarete açıktır tahminen ama ben gittiğimde kapalıydı şans işte...

                                                                     Kayseri Kalesi



Hadi beraber 1200'lü yıllara gidelim. Kayseri de Selçuklu dönemine ait yapıları incelebileceğinizi bilin. Deniz, kumsal ya da doğa aktiviteleri meraklıları olduğu gibi tarihi yapıları dikkatlice incelemek isteyenler vardır sanırım. Dile kolay 781 yıllık bir yapı, karşımızda Hunat Hatun Külliyesi. Selçuklu mimarisinin en önemli eserlerinden olan bu külliye, I. Alaeddin Keykubad'ın zevcesi ve II.Gıyaseddin Keyhüsrev'in annesi Mahperi Hatun (Huand / Hunat) tarafından 1238 yılında yaptırılmış. Külliye; cami, medrese, kümbet, hamam ve çeşmeden oluşuyor. Kümbet içerisinde bulunan en büyük sanduka Hunat Hatun'a , diğeri Sultan Gıyaseddin'in Keyhüsrev'in kızı Selçuki Sultan'a aitmiş. Üçüncünün de hanedandan bir hanıma ait olduğu düşünülüyormuş. Kümbet kısmı kapalıydı bayram olduğu için sanırım. Cami kısmına girdik hatta bayram namazında oradaydık.
Farklı bir yapısı var yapıldığı taşlardan dolayı. Yolunuz düşerse bir bakın derim.

                                                                   Hunat Hatun Külliyesi




Özellikle Kayseri sokaklarında dolaşırken haritadan bakmadan bir kümbet ile karşılaşmanız mümkün. Nasıl ki Hunat Hatun Külliyesi içerisinde yer alan kümbet mevcutsa şehrin farklı noktalarında da görebileceğiniz kümbetler mevcut. Haritada yer alan 6 farklı kümbet saydım. Sanırım bu kümbetlerden en meşhuru Döner Kümbet. Seyyid Burhanettin Bulvarı üzerinden dümdüz ilerlediğiniz zaman bir parkın içerisinde yer alan bu yapı Kayseri'ye gelmeden önce adını en çok duyduğum kümbetti.

                                                                         Döner Kümbet

Döner Kümbeti ararken karşılaştığım diğer kümbette Alaca Kümbetti. Dedim ya haritaya bakmaya gerek yok karşınıza çıkabilir şehir içinde diye. 13. yüzyılda yapılan ve Emir Cemalettin Bin Muhammed'e ait olan bu kümbet şehir içerisinde ilginç gelebilen noktalardan biri olabilir.

                                                                        Alaca Kümbet

Meydanda saat kulesinin bulunduğu noktayı merkez alarak gezini planlayabilirsiniz. Saat kulesi özellikle akşamları kale ile birlikte çok güzel bir görüntü veriyor. Hemen yan tarafında tranvay durağı da var şehri bu şekilde gezmek isteyenler için. Tek binişlik bilette 3 TL üstelik. Kayseri de çarşı şeklindeki alt geçitler mevcut ayrıca. Yani bir yerden karşıya geçmek için yürüyüp ışığı beklemek yerine serin alt geçitlerden farklı bir noktaya direkt çıkabilirsiniz.


Pastırma sucuk alayım durumu hemen belleğimizin alt kısmında bize baskı yapıyor gibi hissediyorum. Bende fotoğraf nerde çekerim ederim diye keşif yaparken ilk gün Kadınlar Çarşısı'na denk geldim. Hunat Hatun Külliyesi'nin tam karşısında kale surlarının yanındaki sokaktan devam edince bu çarşıya ulaşıyorsunuz. Pastırma, sucuk, acısız ya da koku yapmayan yazan çemen paketlerinin satıldığı dükkanlar var burada. Aldığımız sucuklar gayet taze tatları da güzeldi.

                                                                        Kadınlar Çarşısı

Sürekli hareketliliğin olduğu yerleri çok severim. Sakinlikte olsa bir hareketlilik vardır, gece uyku tutmasa çıkar gezer açık bir yer bulursunuz. Kışın bu durum Kayseri de nasıl bilmiyorum ama haziran ayı içerisinde saat 3-4'lere kadar bir hareketlilik mevcuttu. Sivas Bulvarı üzerinde yan yana sıralanmış dükkanlar ve akan trafik gecenin geç saatlerine kadar burayı renkli kılıyor. Yemek yemek, yürümek, dondurmanızı alıp etrafı seyretmek için adres burası olabilir.

Son durak Talas


Tranvay için gidiş dönüş 6 TL'lik biletimi aldım, saat kulesinin oradan Talas için T2 nolu tranvay ile Talas'a doğru gidiyoruz. Son durakta ineceğiz ve yaklaşık 20 -25 dakikalık bir sürede varıyorsunuz Talas'a. Nostaljik havası olduğunu duymuştum. Durakta indikten 100- 200 m sonra Tarihi Osmanlı Evleri olarak adlandırılan noktaya geldik. Aslında güzel planlanmış restoran, kafe ve eski ev tarzı atölyelerin bulunduğu bir nokta. Çoğu yer kapalı olduğu için bir yorum yapamayacağım ama vakit geçirmek için tercih edilebilecek bir nokta olabilir.

                                                                 Tarihi Osmanlı Sokağı




Tarihi bir noktaya daha var listemde. 1886 yılında II.Abdülhamid döneminde Tablakaya Mahallesin 'de Rum Kilisesi olarak yaptırılan ve 1925 yılında camiye çevrilen Yaman Dede Camisi. Yakından ziyaret etmeniz için biraz yukarı tırmanmanız gerek bu tarihi yapının kapıları kapalıydı. Esnaf ziyarete kapalı olduğunu söyledi. Yine de bahçesine girip görme şansınız mevcut.

                                                                    Yaman Dede Camisi




Bayram zamanı ziyaret ettiğim için bir çok yerin kapalı olması dejavantajıyla karşılaşmış olabilirim. O yüzden benim kısıtlı vakitle uğrayamadığım yerleri sizler ziyaret  edebilirsiniz. Ziyaret ettiğimiz şehirler listemize bir  yenisini ekledik ve bilgiler öğrendik. Yeni yazılarda görüşmek dileğiyle...











1 yorum: