ANTİK YAPILARIN SİZE TARİHİ BİLGİLER SUNDUĞU TURİSTİK İLÇE : BERGAMA

     Hayatımda yeni bir günü gezmek istediğim yerlerden birinde değerlendirmek için yollardayım yine. Adres bu sefer Bergama. Antik şehirlerinden çokça bahsedeceğimiz güzel bir İzmir ilçesi. Gezerken özel aracımız yoksa ulaşım konusu çoğu kez düşündürüyor bizi. Gün içerisinde oraya ulaşmak uzun sürerse bilmediğimiz bir yerde gezi planı yapıp her yere ulaşmamız için zaman yeterli olmayabiliyor. İzmirden ulaşacaklar için  en kısa ve rahat ulaşım şekli ile birlikte Bergama da tarihi yerleri nasıl gezmelisiniz hepsini bu yazımızda okumaya hazır olun...

        Aralık ayındayız. Aslında gezmek için yola çıkanların pek de tercih ettiği bir ay değil bence. Anadolu'nun  orta kesimlerinde kar , kıyı kesimlerinde ise yağışın size sürpriz yapabileceği zamanlar. Biraz güneş ışığı biraz da sıcaklığı yakalayıp sabahın ilk ışıklarıyla İzmir sokaklarında Bergama yolculuğunun ilk adımlarını attım. Yol haritam şu şekilde; öncelikle İzban raylı sistem ile Aliağa'ya ulaşmak, oradan da aktarmalı otobüslerle Bergama'ya varmak. Yaklaşık 1 saat 30 dakika süren bir yolculuk sonrasında rahat bir şekilde Bergama'ya ulaştım. Güzel bir kahvaltı sonrası ilk ulaşmam gereken yer olan Turizm Danışma Bürosu'nu aramaya koyuldum. Bergama'yı bilmediğim için bulmam  biraz zaman aldı ve maalesef bu süreç içinde kaybettiğim zaman da gün içerisinde gezeceğim  yerler kapanmadan yetişmem gerektiği için beni baya zorladı. Ziyaret edecekler için hemen tarifimizi yapalım. Turizm Danışma Ofisi Bergama Kaymakamlığı'nın hemen yan tarafında. Bergama'ya ulaştığınız zaman elinizde haritanız yoksa kaymakamlık binasını sorun oraya vardığınız zaman zaten tabelayı göreceksiniz. Sağolsunlar bana harita verip bilgilendirdiler ve gezim açısından çok verimli oldu.


  Bilginizi aldıktan sonra gezinize başlangıç noktası burası olacak. Birçok tarihi mekana aynı uzaklıkta kaymakamlık binası. Asklepion Antik Kenti  diğer tarihi yerlere oranla biraz daha ters noktada kalıyor. Önceliğinizi buraya verip daha sonra Kızıl Avlu, Akropol Antik Şehri, Tarihi Bergama Çarşısı, tarihi camileri ve hamamları sırasıyla ziyaret edebilirsiniz. Orada bana söylenenlerden  biri çoğu yere arabasız ulaşmanın zor olduğuydu. Yaklaşık 8 saat zamanım vardı ve bu süre içerisinde her yere yürüyerek gittim. Bergama'ya ilk olarak geldiğinizde dağın tepesinde Akropol Antik şehrini görüp hayran kalıyorsunuz ve belirli bir mesafe yürüyüp daha sonra teleferikle devam ediyorsunuz. En uzak noktanın orası olduğunu düşünürsek geziye başladığımız noktadan belki 15-20 dakika civarı sürdü. Teleferik fiyatı da gidiş geliş 15 tl bilginiz olsun. Arabanız varsa her noktaya mesafeyi biraz daha kısaltırsanız tabi orası ayrı. Hadi biraz tarihi bilgi verelim.

 
  Bergama'ya Ulaşırken Sizi Tüm İhtişamıyla Yukarıdan Selamlayan Antik Kent :  Akropol

           Otobüsün camından vardık mı yoksa daha yolunuz var mı diye dışarısını dikkatlice izlerken belki de ilk ipucu Akropol Bergama'ya vardığınızı anlamak için. Gitmeden önce oturup araştırma yapsanız en çok fotoğrafını göreceğiniz noktalardan biri. Akropol de sizleri bekleyen antik dönemden kalma yapılar mevcut. Traian Tapınağı  ve Antik Tiyatro bugüne kadar gelebilmiş halleriyle fotoğraflamanız için en dikkat çekici yapılar. Girişten itibaren adımınız attığınız taşlı yol sizi direkt olarak Traian tapınağına götürüyor ve bir anda tapınağı oluşturan dev sütunlarla kendinizi karşı karşıya buluyorsunuz. Kutsal alanın inşasına Roma İmratatoru Traian döneminde başlanmış, ardılı Hadrian döneminde genişletilmiş ve bitirilmiş. Dev sütunların yanlarında elinizde fotoğraf makinenizle dolaşıp her ayrıntısına göz atabiliyorsunuz.


                                                                         Tarihi Traian Tapınağı



 Akropol Bergama'yı yukarıdan izleyebileceğiniz bir dağın tepesinde. Bergama'yı izlemek için adımlarınızı attığınızda dağın yamacında sizi bekleyen antik tiyatro ile karşılaşıyorsunuz. Son derece dik , koltuk kapasitesi fazla olan bu yapı o dönem toplantıların merkez noktası.  Bir dağ yamacının eteklerinde dolaşarak Akropol'un çevresini dolaşabiliyor, arka tarafında yer alan barajın mavi sularını tepeden seyredebiliyor ve tarihi alanda yer alan diğer yapıların kalıntılarına ulaşabiliyor sunuz. Zeus Sunağı gibi farklı yapılara Akropol'ü ziyaretiniz sırasında ulaşabilirsiniz.


                                                             Harika manzarasıyla Antik Tiyatro



         Yaklaşık iki saat civarı ya da daha az sürenizi Akropol'de harcayıp yeni bir durak için yola koyulabilirsiniz. Benim ilk durağım Akropol'e doğru yol alırken yanından geçtiğim Kızıl Avlu oldu. Bergama'daki antik döneme ait en büyük yapı kompleksinin yalnız ana binası olan yapı büyüklüğüyle sizi etkiliyor. Tarihi kilisenin bulunduğu alana girip yürümeye başladığınızda yan duvarında bekleyen detay dikkatini çekiyor. Aslan başlı Mısır Tanrıçası Sekhmet'i  canlandıran bir heykel yapının yan duvarında yer alıyor. Asırlar öncesinde yapılmış bu yapı bu günerde eski görüntüsünden uzak olsa da incelenmesi ve görülmesi gereken önemli bir tarihi mekan.


                                                                                              Kızıl Avlu


   Kızıl Avlu ve Akropol'e doğru yürürken Bergama içerisinde tarihi çarşı, hamamlar ve camiler gibi gezmek isteyebileceğiniz birçok farklı nokta var. Tarihi Bergama evleri, Selçuklu minaresi gibi ziyaret etmek isteyebileceğiniz noktalar da mevcut antik şehirler dışında. Hava kararmadan ve soğuk çökmeden önce son durağımıza doğru yol almanın vakti . Hedef Asklepion!


                                                            Aslan başlı Mısır Tanrıçası Sekhmet

     Roma Antik Çağın En Önemli Tedavi Merkezlerinden Biri : Asklepion

      Pergamon Asklepion'u Sağlık tanrısı Asklepios adına M.Ö IV. yy'ın ortalarında kentin oldukça dışında Geyikli dağının yamaçlarında, kuytu bir vadi içerisinde, şifa verdiğine inanılan su kaynaklarının bulunduğu düzlükte kurulmuş. Kuruluş efsanesine göre saygın bir kişi ve aynı zamanda Pergamon'un ilk Prytan'ı olan Arkhias  Yunanistan'da avlandığı sırada ayağından yaralanmış. Tedavi sonucu iyileşen Arkhias sağlık tanrısına şükranlarını sunmak için Epidauros Asklepios kültünün Pergamon'da kurulmasını sağlamış. Plan olarak İmparator Hadrianus döneminde son şeklini alan kutsal alan uygulanan tedavi yöntemleri ve Galenıos gibi hekimleriyle özellikle Roma döneminde oldukça ünlenmiş.



Sütunlu caddenin yollarından yürüyerek başladığınız Asklepion gezisinizde günümüze temelleri ulaşan uyku odaları, kutsal alan , Zeus Asklepion Tapınağı, Heroon Anıt Mezar , Kutsal Çeşme ve tiyatro gibi yapılarla ya da temelleriyle  karşılaşıyorsunuz. Roma döneminde ünlendiğinden bahsettiğimiz Asklepion'da uygulanan tedavi yöntemleri arasında; ruhi hastalıklarda hastaların uyku odalarında uyutularak rüyaların rahip hekimlerce yorumlanması , bedensel hastalıklarda sıcak, soğuk ve çamur banyoları, şifalı otlarla tedavi, diyet kürleri , bitkisel yağ ya da merhemlerle yapılan masajlar, kan aldırma, bağırsakların boşaltılması, güneşlenme terapileri yer alıyormuş. Gerekli zamanlarda  cerrahi müdahalelerde yapılıyormuş.



Asklepion'da. Tarihi alanda dolaşırken yapılışı hakkında bilgi sahibi olacağınız bir başka yapı Zeus Asklepios Tapınağı. İmparator Hadrianus zamanında Pergamonlu soylu ve zengin yurttaşı Lucius Rufinus tarafından vakfedilen , Zeus Asklepios Soter'e adanan tapınak, M.S 125-128 yılları arasında tamamlanmış. İsmi belirlenemeyen, soylu bir Pergamonlu tarafından yaptırıldığı anlaşılan ve 3500 kişilik kapasitesiyletiyatro Asklepion'da karşılaşacağınız tam yapılardan biri. Sahne binası üç katlı olan tiyatro Anadolu'da yapılan ilk üç katlı sahne binası olma özelliğini de taşıyor. Alanı gezerken yorulduğunuzu hissedip tarihi tiyatronun basamaklarında soluklanarak Asklepion'u bu tıbbi merkezi tiyartonun en üst basamağından seyredebilirsiniz. Asklepion geniş bir alanda yer alıyor. Yani gezi planınızı yaparken önemli bir vakit ayırmanız gerektiğini hesaba katın ki detayları inceleme fırsatınız fazla olsun.






  Günün sonu yaklaşıyor. Aralık ayında bir kış günü için fazlasıyla mesai yaptık bence. Antik döneme ait yapıların yanında hikayeler de öğrendik. Özellikleriyle birçok ilke imza atmış yapıları ziyaret ettik. Bazı yerler var fotoğraflarından çokça etkilendiğiniz ve canlı olarak daha fazla hayran kaldığınız. Bu noktalardan birini gelecek yazımızda sizlerle paylaşacağım. Bergama'da da Akropol'den şehri izlemek, Asklepion da tarihi havayı hissetmek görmekten çok daha fazlası. Tarihi yönden bilgilenmek açısından fazlasıyla zengin bir nokta Bergama. Hayatımda Bergama'yı gezmek için ayırdığım bir günüm kesinlikle boşa gitmedi. Gezmek isteyenlerin yolu şimdiden açık olsun.


                                                                                       Haydi Efeler !!!


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder