İSTANBUL SULTANAHMET MEYDANI GEZİSİ BÖLÜM 2 : III. AHMET ÇEŞMESİ , OBELİSK VE ÖRME DİKİLİTAŞLARI

Fotoğraf çekmek için mükemmel bir  ortam Sultanahmet Meydanı. Ben bir gün içerisinde doya doya gezilemeyeceğinin kanısındayım. Üstün körü burada ne varmış, şurası da şöyleymiş diye gezersiniz orası ayrı, kastettiğim şey karşılaştığınız enteresan yapının ince ayrıntılarına kadar fotoğraflarını çekip ince detaylarına varabilmek. Sultanahmet Meydanı’nı ziyaretimden çıkan bu devam yazımızda sizlerle III. Ahmet Çeşmesini ve Dikilitaşları paylaşacağım.


    Dikilitaşları Sultanahmet Camisinin hemen önünde  büyük meydanda rastlayacaksınız. O meydana adım attığınızda karşınıza çıkan iki devasa taş. İnsanlar önünde fotoğraf çekilip üzerindeki desenleri incelemeye başlıyorlar. Meydan üzerinde iki tane dikilitaş bulunuyor ve yanlarındaki tabelalarda kim tarafından ve ne için yazıldığına dair bilgiler mevcuttur. Obelisk dikilitaşı Mısırlı hükümdar III.Thutmosis tarafından Asya’da kazandığı zafer anısına diktirdiği taştır. Bu taşın üzerinde farklı Mısır kültürüne ait motifler var.

                                                                       Obelisk Dikilitaşı



 İkinci taşımız Örme Dikilitaş. Örme Dikilitaş  hipodrom eksenindeki eserlerin sonuncusu ve yarışan at arabalarının dönüş noktasıymış. Tabanındaki yazıttan anlaşıldığı üzere de bu taş VII. Konstantinos tarafından onarılmış ve bronzla kaplanmış, bu bilgiyi de yazıtı ziyaret ettiğimizde öğreniyoruz. Sultanahmet Meydanı Bizans döneminde Hipodrom Meydanı olarak anılıyormuş ve sportif faaliyetler gerçekleşiyormuş bu bölgede. Örme Dikilitaşın da meydanın sonunda bulunan bir eser olması yarışan arabaların dönüş noktası olmasının nedeni. Gerçekten o dönem için yapılması zor olan bu taşlar , bugün bile insanların nasıl yapıldığını, üzerindeki motiflerin nasıl işlendiğinin merak ettiği eserlerdir. Obelisk Dikilitaşı’nın dört yüzünde de Mısır tanrılarından bahsedildiğini ve Thutmosis’in yüceliğinin anlatıldığını dikilitaşlarla ilgili notlarımıza ekleyelim son olarak. 

                                                                     Örme Dikilitaş



 Yazımızın son bölümünde Topkapı sarayının bahçe giriş kapısının önünde yer alan III. Ahmet Çeşmesinden bahsetmek istiyorum. Turistler için bu meydanda birbirinden mükemmel mimari örnekleri olduğunu aktarmıştım, III.Ahmet Çeşmesi de en azından bu eserleri gezmek için koşuştururken mimarisine şöyle bir dikkat edip fotoğraf çekmeniz için emek harcanmış güzellikte bir eser. Üzerinde birbirinden etkileyici özenle işlenmiş yazılar bulunmaktadır. III. Ahmet Çeşmesi 1729 yılında Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın önerisiyle III. Ahmet tarafından Perayton isimli Bizans çeşmesinin yerine Mimar Ahmet Ağa’ya yaptırılmıştır. Çeşme Türk rokoko tarzının en önemli örneklerinden biridir. 



On dört kıtalık Kayseri ve Halep kadısı şair Seyyit Hüseyin Vehbi Bin Ahmet’e ait kaside sebillerin ve her kenarda bulunan çeşmelerin üzerine ta’lik hatla yazılmıştır. İstanbul’a ziyaret gerçekleştirdiğiniz zaman meydanın büyüsüne kapılıp hangi eseri ziyaret etsem  diye düşünürken bu eserlere de göz atmayı unutmayın. Sizlere Sultanahmet Meydanında sizleri karşılayacak olan yapımı farklı tarihlere dayanan sanatsal açıdan değişik özellikler barındıran farklı eserlerden bahsettim. Eğer Ayasofya ve Topkapı Sarayını unuttuğumu düşünen okuyucularımız varsa, sonraki yazılarımızda bu eserlerden doyasıya bahsedeceğim haberini vereyim ve Sultanahmet Meydanına ziyaretinizde bizleri unutmamanız dileğiyle sizlere veda edeyim.



























































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder